Saturday, November 14, 2009

doktor frankınstiyn börlin'de

do i believe that cities have souls?
or wills?
they might or might not want you.
they might just refuse
you.
while every other thing on it seems OK.
or wills maybe
that want you so bad?
you have something to do elsewhere
you havent found yet.

bugün kendimi toz gibi hissediyorum. sadece uykusuzluktan diil. şimdi daha da dramatik bi cümle kurucam sanıyosanız yamuluyosunuz: bazen insan belki de çok ayakkabı alıyo diycem. anlamıyo ne kadar aldığını. ayakkabı bi metafor tabii (you know what? maybe i dont want to be a shoe! maybe i want to be a hat!).
bazen de belki gerçekten hırsızlar paranızı çalabiliyo. sizin evinizden 3binbişey kilomitır uzaklarda olduğunuzu nerden bilsinler? (belki banka kartınızın bi türk bankasına ait olmasından ha!??)

belki de o montu alırkenki kararsızlığım bu yüzdendi. bi elimde bi şort. bi elimde mont. yaklaşık bi saat öyle durdum. bi ona bi ona baktım. sebep? çünkü 'abi bari mont almış olurum, şort her yerden alırım' fikrine uyanana kadar beklemek ve en nihayetinde 'düşüren cepli' bi mont almaya karar vermek. en nihayetinde de o cepten kart düşmesi. yunovat? bence herşey bu blog yüzünden oluyo. sırf bu bloga yazıcak bişeylerim olsun diye başıma geliyo bunlar bence. midem de ondan yanıyo. cep telefonum da ondan kırılıyo (bunu yazmamıştım ama bakın sırası geldi işte), o yüzden evsiz kalıyorum. herşeyi bu blog yapıyo. aman yareppim?! yoksa bi canavar mı yarattım?!

bana canım sıkkınken garip bişey oluyo. tanıdığım, sevdiğim herkese iğranç davranırken, hayatımda ilk defa gördüğüm herkese karşı mükemmel bi gülümseme hali geliyo. görsen hayatta istediğim herşey gerçekleşmiş sanırsın, canavar blog. bi dakka bi düşüniyim: hayatta istediğim herşey gerçekleşmiş.

yaaaaa bu şerefsiz kadın benim camperda beğendiğim de gitmeden almayı planladığım ayakkabıları mı giyiyo? katil olur insan!

aklıma bişey geldi: bence kreuzbergte bi cafede garsonluk yapabilirim. ev arama faslı bitti. şimdi de iş arama faslı başladı? neyse insanın kafasını sokucak bi fırının olması fena bişey diyil. diy mi sylvia?

No comments:

Post a Comment