Thursday, November 5, 2009

bir duvar da mtvden




sevgili dinleyiciler
buraya gelişim çok anlamlı bi döneme denk gelmekte. 9 kasımda (bu yazıyı yazmak istemediğim nası belli) duvarın yıkılışının sevgili 20nci yılı. bu yıl da mtv ema börlinde yapıliy. ama benden akreditasyon için 150 dolar istediklerinde sevgili editör yardımcım sevgili erkan abi 'onlar bize 150 dolar versinler' dediği için ben törene gidemiyrum. zaten törene gitmek istememin tek sebebi iki ünlüyle fotoğraf çektirmekti. belki bi snoop belki bi justin kimbilir belki dünyanın en süper insanı olduğuna vakti zamanında kanaat getirdiğim, bu gece de emin olduğum jay-z. off pharrell de orda olur muydu dersiniz? ne giyerdim acaba? neyse. zaten tören şu anda ve siz de akıllı mantıklı insanlar olduğunuz için seyretmiyosunuz. ama zaten size gösterdikleri yerleri en kötüsü.
neyse netice itibariyle bu ema, bu tarihi olaydan sebeplenip U2'ya branderburger tor'da konser verdirtti. didiler ki konser bedava olucak. yani bildiğiniz halk konseri. biz de bu beyan dolayısıyla vip falan kovalamak bi kenara akreditasyon için bile kasmadık. bi de gideriz ki sen mtv git en son dakkada bilet satmaya karar ver, almanlar da git starbucks'a bile girmeyi engelleyen bi bariyer dik. bize de U2'yu (çok bayılırmışız gibi) bi 300 metre falan uzaktan ve de bir devimsi ekrandan izlemek düştü. sırf meslek icabı.
fakat şunu bilmiyoduk: U2'ya bayılıyomuşuz. konserin (galiba) 7 şarkıdan falan oluşması sebebiyle bilet almadığımıza pişman olduk diyemem. ama grup sahneden ayrılmadan konserin kısa süreceğini bilmediğimizden, bi ara belki içeri sızarız umuduyla, adlon'da bi antikacıya dalıp sahne tarafına doğru giden bi kapı aramadık diil. elbette ki antika alıcısına benzer bi tarafımız olmadığından (belki yeni botlarımla ben biraz benziyorumdur) anında uzamak zorunda kaldık ve kendimizi ait olduğumuz yerde yani sokaklarda bulduk.
U2'ya bayıldığımızı anlama sebeplerimizden biri açılışı 'one love'la (şarkının adını yanlış yazmışım, hiç söylemiyosunuz) yapmış olmaları olabilir. evet bunu yaptılar. brandenburger tor'un, almanyada herşeyin yaşandığı yerin (mr gorbachev! tear down, tear down this wall!) önünde bono, ondan da önemlisi edge (bana katılanları seviyorum), nedense bemmmmmbeyaz olan kapının üstünde gelişen ışık oyunları (orakçekiçler, yıldızlar, dev harflerle freedom, one love yazmalar, kapıya kırmızı-beyaz çizgiler yansıtmalar), donakaldık. sonra üçüncü şarkı olarak 'sunday bloody sunday' çalmalar. halimizi tahmin edersiniz.
U2 işi uzatmadı (uzatmalarına izin verilmedi) ancak zaten artık olanolduydu.
'sunday bloody sunday' sırasında şerrefsiz organizasyon aniden sahneye übermensch jay-z'yi çıkarıverdi. jay-z çıkıp rap'ini yapmaya başladığı sırada biz duyguyla, halimize gülüşen almanların arasından, bilinçsiz bi biçimde sahneye doğru koşmaya (ve 'oluuuuum jay-z çıktııııı' diye bağırmaya) başlamıştık.
tabii bi yerde durmamız gerekti. zira berlin'e bi duvarı da şerrefsiz mtv dikmişti.
sevgili mtv türkiye çalışanları umarım bu blogu okuyosunuzdur ya da birileri size bu blogun adresini verir ve size şunu söyleme fırsatını bulmuş olurum: dünyanın en şerrefsiz kanalında çalışıyosunuz. orası brandenburger tor, almanya gibi ülkede, berlin gibi bi şehirde şehrin göbeğinde bi konserde ancak sizin gibi şerrefsizler bilet keser. o kadar gerizekalısınız ki bilet kesme işini sadece para kazanmak için yaptığınızı sandığımızı sanıyosunuz (hepiniz de bu cümleyi en az iki kere okudunuz). gerizekalılar, oraya gelen bikaçbin kişinin ödediği iki kuruşun hesabını yapmadığınızı kurmaya üşenmediğiniz barikatların sayısından anladık. o biletlerin parasıyla o ışıkların bi tanesini ödeyemezsiniz. ama o kadar gerizekalısınız ki bilet kesmeyi hala havalı bişey sanıyosunuz. hem de U2 gibi kendi kendini yok etmiş ezik bi grup için. bütün unter den linden bu gece burberry montlu almanlar ve kıro turistlerle doluydu. berlinin havalı insanlarından bi tanesi bile orda diildi. ben de tamamen görev icabı ordaydım

sevgili dinleyiciler fotoğraf da koyucam ama jamal uyandı. tıkırdamamam lazım
öpüyorum

No comments:

Post a Comment